Boşanma sonrasında bu durumun çocuklar üzerinde etki bırakması çok yüksek bir orandır. En sık rastlanan davranış sorunları; kuralları ihlal etme, kaygı, depresyon, akademik anlamda düşüklük gibi durumları kapsar. Her gelişimsel döneme göre tepkiler farklı oluyor.

Okul öncesi dönemdeki çocuklar boşanma durumuyla karşılaştıklarında; mutsuzluk, huzursuzluk, kaygı seviyelerinde artma gibi tepkiler verirler.

İlkokul ve ergenlik dönemindeki çocuklar da ise; kızgınlık, depresyon, akran zorbalığı, ergenler için alkol ve madde kullanımı, ebeveynlere karşı öfkeli davranışlar, yanlış ilişkiler kurma, güvensizlik, okul başarısızlığı, karşı cinse karşı önyargı gibi sorunlar görünür.

Boşanma çocuğa nasıl anlatılmalıdır?

Öncelikle ilkokul çocuğu ise kafasında var olan bütün soru işaretlerine cevap vermeniz gerekiyor. Kim, nerede yaşayacak, neden ayrılıyorsunuz, ne zaman görüşecek diğer ebeveynle gibi bütün sorulara net bir şekilde cevap vermeniz gerekiyor. Çocuğu dinleyip vereceği duygusal tepkilerle birlikte başa çıkmalısınız. O bizi kandırdı, gitti gibi olumsuz tepkilerden kaçının.

Ergen çocuklarda ise ebeveynler bir yetişkinle konuşuyor gibi var olan durumu anlatmalıdır. Yeterli düzeyde problemden bahsetmeli ve saygı beklediklerini dile getirmelidir. Merak ettiği sorular yeterli ve suçlayıcı olmadan cevaplanmalıdır.

Bu süreçte dikkat etmeniz gerekenler;

  • Çift olarak çocuğunuza birbiriniz hakkında suçlayıcı anlatımlarda bulunmayın. “hepsi onun yüzünden” gibi…
  • Boşandıktan sonra birbirinizin evindeki düzene karışmayın. Çocuk üzerinde her ikinizin de farklı kuralları olabilir. Çocuk zamanla buna ayak uyduracaktır. Bu konuyla ilgili çocukla ya da eski eşinizle zıtlaşmamaya çalışın.
  • Ekonomik sorumluluklarınızı çift olarak kendi aranızda konuşmaya özen gösterin. Çocuğu ilgilendirmeyen konulara çocuğu dahil etmeyin. Çocuğu bir aracı olarak kullanmamaya çalışın.
  • Çocuğun ebeveyniyle hangi günler görüşeceğine ortak karar verin ve çocuğun önünde bununla ilgili tartışmalara girmeyin. Bazı zamanlar çocuğunuz bu kuralları esnetmek isteyebilir. “örneğin hafta sonu yalnızca babayla görüşüyordur fakat baba pazartesi izinlidir, çocuk bu görüşmeyi uzatmak istiyordur” bu gibi durumlarda keskin kurallarınız olmasın. Bırakın vakit geçirsin, fırsat verin. Babasıyla ya da annesiyle daha fazla zaman geçiriyor diye onu daha çok seviyor anlamına gelmez.

Boşanan ebeveynler ve çocuk konuşma örneği;

Çocuk: Neden boşanıyorsunuz ki?

Anne veya baba: Çünkü baban benim kalbimi çok kırıyor, annen beni çok üzüyor gibi birbirinizi suçlayıcı tepkiler vermek yerine annen ve ben eskisi gibi birbirimizi dinleyemiyoruz, anlaşamıyoruz. Bu yüzden artık ayrı yaşamaya karar verdik. Fakat biz senin anne ve babanız. Bu durum hiçbir zaman değişmeyecek. Seni hep çok seveceğiz ve her zaman senin yanında olacağız bununla ilgili kafanda bir soru işareti kalmasın.

Çocuk: Benim yüzümden mi ayrılıyorsunuz?

Anne-baba: Hayır! Bu durumun seninle bir ilgisi yok. Biz annenle-babanla eskisi kadar iyi anlaşamadığımız için boşanma kararı aldık.

Çocuk: Arkadaşlarımdan ayrılacak mıyım?

Anne – baba: Senin düzenin değişmeyecek şekilde yeni hayatımızı kurmaya özen gösteriyoruz. Senin hayatında değişiklik olmayacak merak etme.

Çocuk: Birbirinizin evine gelecek misiniz?

Anne -baba: Birbirimizin evine gitmeyeceğiz çünkü evlerimiz ayrı olacak.

Çocuk: İstediğim zaman annemi-babamı görebilecek miyim?

Anne – baba: Tabi ki göreceksin, hafta sonu veya hafta içi babanı-anneni görebilirsin.

Çocuk: Bana babam/annem masal okusun gibi tepkiler verdiğinde…

Anne veya baba: Artık baban/annen yok gitti, yaşamıyor bizimle ona gittiğinde okur hadi uyu gibi cevap vermek yerine, şu an anne\baban burada değil sende bunu çok iyi biliyorsun ama istersen ben sana masal okuyabilirim belki sonrada babanı/anneni arar konuşur ve sonra uyuruz ne dersin?

Çocuk: Peki benim evim neresi olacak?

Anne-baba: Burası da orası da senin evin, istediğin zaman ikimizde de yaşayacaksın. Hem sana ait odada olacak her iki evde istediğin gibi kullanabilirsin.

Çocuğun her iki evde de kendisine ait odanın bulunması çok önemlidir. Çünkü yaşadığı yere kendini ait hissetmesi ve yeni hayatına alışması konusunda etkisi büyüktür.

Leave a Comment